Yiğit'in Günlüğü

Yiğit ve annesinin hayatından kısa kısa..

O.D.T.Ü. kampüste

Haziran 04, 2009


Yorgunum bu günlerde. Bodrum'dan geldik, bozkıra uyum sağlamaya çalışıyoruz. Ev toplanacak, çamaşırlar yıkanacak, ütüler yapılacak, Yiğit'in çamaşırları ayrı olarak sabunla yıkanıp ütülenecek. Yemek yapılacak, son zamanlarda yemeyen bebeğe yedirilecek, diş sancıları için jel ile dişlere masaj yapılacak, halen yürüyemeyen bebekle elele tutuşarak yürünecek. Sadece o değil, anne-baba da yemek yiyecek, alışveriş yapılacak, ev temizlenecek, hatta yeni ev aranacak. Evde yapılacak tonla iş varken bebekle devamlı dışarı çıkılacak. Dışarı çıkmak isteyen bebek bağıracak, ağlayacak , annenin de çok az olan sabrı tükenecek. Yürü, yürü , yürü, belin tutulana kadar yürü. Sonra oğlum artık yürü bak kocaman oldun de. O seni anlar mı bilinmez. Evde bitmeyen işlerden bunalan anne bel ve ayak ağrıları da artınca artık yürüyemez hale gelir.
Geçtiğimiz hafta sonu çok çocuk ve anneyle buluş. Mutlu olduk. Bu kadar çok çocuk ve anneye hayret ile baktık. Hatta iki gün sonra yine Çiğdem ve Selin ile buluştuk. Yiğit O.D.T.Ü. ormanlarında koştursun. Güvercinler bir tarafta, arkadaşlarımız hemen yanımızda. Yeter ki Yiğit oğlan sağlıklı ve mutlu olsun. Anne biraz yorulmuş ne olacak ki? Bana müsaade, benim gidip yatmam lazım ....

Bodrum notları

Mayıs 31, 2009


Biz deniz kenarına gittik ve bozkır memleketimize geri döndük. Hem çok güzel hem de yorucu günler geçirdik. Deniz kenarında oturduk, ayaklarımızı denize soktuk, taşlarla oynadık. Evde bahçede ise mini havuzda oynadık, suyun içinde keyifli zamanlar geçirdik. Hava genel olarak sıcak, bazen bulutlu bolca da rüzgarlı idi. Denize ben girdim ama Yiğit için biraz soğuk geldi. Biz de sadece kenarında oynamakla yetindik. Devamlı yürüdük, bahçede yolda her yerde yürüdük. Halen tek elimizi tutarak yürüyoruz. Daha önce neden emeklemiyor diye endişelenirken şimdi de neden yürüyemiyor diye meraktayım. Hayatım neden öyle neden böyle diye sorgulamakla ve endişe içinde geçip gidiyor.
Burada çok az uyuyan Yiğit oğlan Bodrum'da iken uzun gündüz uykuları keyfi yaptı. Geceleri önce yatağını aradı, mızladı, sonra da alıştı. Park yatak evdeki kocaman yatağı kadar rahat değildi sanırım. Yatakta dönüp durmayı çok sevdiği için geniş yataklar daha konforlu geliyor. Eve geldikten sonra gündüz uykuları yok oldu ama uzun gece uykuları geri geldi. Her şeye alışmak zaman gerektiriyor, ee bizimki de sonuçta 14.5 aylık bir bebek.
Dönüş yolculuğu ise rahat başladı, devamı temizlikle geçti. Uçuşta kalkıştan hemen sonra kek yiyen Yiğit birden kusmaya başladı ve hem onun hem de benim üstüm başım battı. İkimizin de üstünü başını sil, kıyafetleri değiştir derken baktık gelmişiz bile. İnerken uyumaya başlayan oğluşum babasını görünce birden canlanıverdi yeniden :-)
Geldik , bakalım bir dahaki tatil ne zamana olacak? Şimdi temizlik zamanı ,evi toplamak yemek ve uyku saatlerini yeniden düzenlemek lazım. Çok çalışmak lazım, çoook ...

not. okuma konusu. bebekleriniz ve kendiniz için organik ürünler pazarlarına uğranabilir...