Yiğit'in Günlüğü

Yiğit ve annesinin hayatından kısa kısa..

Aralık sonu

Aralık 25, 2010

Aralık 2010 boyunca sadece bir defa kar yağdı. Kayıtlara düşelim bunu. Son bir haftada ise kar yağacak gibi değil. Bu karın hemen arkasından dışarıdaydık. Kartopu oynadık, kardan adam yaptık, arabaların üzerinden karları temizledik. Yiğit önce çok ilgilenmedi ama sonra 'kaaar, kaaar' diye sevdiğini anlattı. Sadece 2-3 gün süren kar sonrasında hava yeniden yumuşadı. Bize de karlı birkaç fotoğraf anı olarak kaldı.
Bu hafta başında Yiğit oğlum hastalandı. Çok fazla hasta olmayan bir çocuk için günlerdir devam eden nezle, burun akıntısı, kuru öksürük devam ederken bir de üzerine ağızda aft eklendi. Bu aft yüzünden Yiğit yemeden içmeden kesildi.  Neredeyse sadece süt ve sıvılarla beslendi. Çok sevdiği elma ve armutu bile dudağı acıyor diye yemedi. Bugün daha iyi şükür. 'Nasılsın oğlum?' diye sorduğum zaman dudağını göstererek 'iyi' diyor. Bu ağızdaki yara konusu çok önemli. Bağışıklık sisteminin düşmesi demek oluyor. Ben de bu tip sorunlarda hemen B vitamini takviyesi yaparım. Yine de doktora sormadan fazla bir şey vermek istemedim. Yetişkinlerde kullanılan K...A. merhem içeriğindeki kortizon dolayısı ile dikkatli kullanılması gereken bir ürün. Çocuklarda bildiğim kadarıyla fazla bir seçenek yok.
Şimdilik yeni yıldan beklentilerimi düşünmek ve toparlamakla meşgulüm. Herkes için hayattan ne beklediğini bilmek çok önemli. Bunun ne kadarını gerçekleştirdim bilemiyorum. Ama her yeni yıl için olduğu gibi bu yıldan da öncelikle sağlık istiyorum. Sağlık olmadan hiçbir şey olmuyor. Yeni yılın son günlerine mini yılbaşı ağacımız ve kar beklentimizle giriyoruz!