Yiğit'in Günlüğü

Yiğit ve annesinin hayatından kısa kısa..

Bodrum Bodrum diye

Ağustos 20, 2011

2008 yılından bu yana, yani 4 yazdan beri Torba'dayız. Anneanne dede evinde. Otel tatilleri kısa oluyor, yazlık tatili uzun. Bu yaz tatil yapar mıyız ne zaman nasıl yaparız derken benim ufak bir kaza geçirmem yüzünden zorunlu bir tatile çıktık. Kısaca evde düştüm ve kaburgamda 2 adet çatlak var. Filmler, ultrasonlar derken raporlu olarak eve geri döndüm. Sonra da macera dolu Bodrum yoluna çıktık. Uçak ayrıca bir serüven oldu. Bilet bulmam zor oldu, Anadolu Jet yerine Pegasus ile uçmak zorunda kaldık. Her şeye ama her şeye ekstra para istemeleri yüzünden sinirleniyorum. Ekstra bagaja ekstra para, yemek ekstra para, su ekstra para derken uçak biletinden fazla ekstra para .  Bavulları ve puseti yükledik, bindik ve yola çıktık. Sonrası tam bir karmaşa. Kalkışta ayrı , inişte ayrı serüven.  O kadar çok sallandık ki anlatamam. Meğerse o gün fırtına varmış. Rüzgar yüzünden uçak bir sağa bir sola sallandı. Yiğit inerken önce kulağım diye ağlamaya başladı. Sakız verdim, hadi hep beraber çiğneyelim dedim. Bir yandan da uçak bir sağa bir sola sallanıyor. Yiğit delikanlı inerken elimi tuttu ' anne korkma' dedi!. İndikten sonra da ' heyo başardık !! ' diye öndekilerle çak yaptı!
Sonunda deniz, güneş ve sahile kavuştuk. Deniz günlerimiz hızla başladı.  Bu arada, annem de sahilde ufak bir kaza geçirdi. Macera dolu Bodrum günlerimiz devam ediyor.