Yiğit'in Günlüğü

Yiğit ve annesinin hayatından kısa kısa..

Eymir

Mart 01, 2012

Uzun zaman oldu bu karlar başlayalı. Uzun yıllardan beri de Ankara'ya böylesine kar yağmadı. Biraz biter gibi oldu Şubatta ama Şubatın son günlerinde yeniden başladı. Ben de boşuna cemreler düştü diye sevinip duruyordum. Rahmetli anneannem beklerdi cemrelerin düşmesini. 'Cemreler düşünce yaz yaklaşır kapıda' derdi rahmetli. Yine de yaklaştık sanırım. Aslında resmen baharın ilk gününe merhaba dedik ama bozkırda durum budur. Geçtiğimiz pazar günü aldığımız bilgiler doğrultusunda Eymir gölüne doğru yola çıktık. Her yer karlar altında hatta göl bile donmuş demişlerdi. Doğruymuş, Eymir gölü donmuş! Manzara gördüğünüz gibi. Biz Oran yolu tarafından girdik ama Konya yolu tarafında da durum aynı. Bazıları göl kenarında, bazıları da gölün üzerinde yürüyor, hatta koşuyordu. Biz de deneyelim dedik ve yürüdük. Genelde Türkler göl kenarındayken, gölün üzerinde yabancılar yürüyordu. Bize de önce tuhaf geldi ama muhteşem bir duygu! Yiğit önce şaşırdı, sonra da alıştı duruma. Koştuk, kaydık, yürüdük, gölün bir ucundan diğer ucuna kadar geçtik. Gerçekten unutulmaz bir deneyim oldu!