Yiğit'in Günlüğü

Yiğit ve annesinin hayatından kısa kısa..

tatilsizlik

Haziran 28, 2011

Ne zamandır yazdım, yazacağım derken yine zaman hızla ilerledi. Haziran sonuna geldik ve halen Ankara'yı bekliyoruz. Hava soğuk, hatta serin diyebilirim. İş durumu belirsizliğini koruduğu için ne zaman nasıl tatil yaparız bilemiyorum. Yiğit'le birlikte benim de Bodrum'a gitmem gerekiyor. Annemler Yiğit'e tek başına bakamıyorlar, babasının tatil planları da yok. Ben gidersem tatil olacak, ben gidemezsem olmayacak şeklinde tuhaf bir durum bizimki. Bunu kendime dert etsem mi etmesem mi bilemedim. (cevap, evet tatil yapmamız lazım!) Yiğit'in kreşinde temmuz-ağustos aylarında yüzme ve atlı spor programları da var. Yiğit'in özel durumundan dolayı onu tamamen öğretmenlere emanet etme konusunda da  kararsız kaldım. Ben böyle kararsız kalmaktan hiç hoşlanmıyorum aslında. Kendim için değil ama Yiğit konusunda en iyisi olsun istiyorum. Tüm annelerin istediği gibi.
Bu arada neler yapıyoruz diye düşünüyorum. Ev arıyoruz, ev satın almak istiyoruz. Bahçesi olsun, site içinde olsun istiyorum. Çocuk oyun alanı olsun, yeşil alanı olsun istiyorum. Şimdi oturduğumuz yere yakın olsa ne iyi olur, istiyorum da istiyorum sanki istemekle olacak her  şey :-)
Not. Uzun yıllardır beklediğim IKEA Ankara sonunda geldi ve ben ilk ürünü Yiğit için satın aldım. Burada IKEA çocuk sandalyesi http://www.ikea.com.tr/urundetay/90146456/ingolf_mama_sandalyesi.aspx