Yiğit'in Günlüğü

Yiğit ve annesinin hayatından kısa kısa..

Mayısın Ortası

Mayıs 15, 2010

Kendimi bildim bileli mayıs-haziran aylarını severim. Hava güzeldir, etraf yeşillenir, çiçekler ve ağaçlar birden kendini göstermeye başlar. Çocukluğumdan beri bana uzun uzun anlatılsa da hangi ağaç hangisidir bilmem. Toprakla çiçeklerle hep uzaktan uzağa ilişkim olmuştur. Apartman çocuğuyum ama yine de benim çocukluğumun büyük kısmının geçtiği Ankara Ayrancı semtinde her yer bahçeydi. Apartmanın arkası da yanı da doğal oyun yerimizdi. Yazları kardeşimle birlikte arka bahçeden eve gelmek bilmezdik. Yine de ben evde kitap okumayı da her zaman tercih ederdim.
Yiğit ile birlikte algılarımda değişiklikler oldu sanırım. Geçen sene değil ama bu sene dışardan eve girmek bilmiyoruz. Mayıs ayı bize baharı da getirdi. Halen tanımadığım ağaçları ben de Yiğit ile birlikte öğrenmeye başladım. Şimdi oturduğumuz sitenin bahçesinde erik, dut, kayısı gibi ağaçlar var. Biz de bahçede kedi kovalıyor, bisiklete biniyoruz. Dalından erik kopartıp yiyen Yiğit bunun keyfine varsın istiyorum. Benim gibi değil ama babası  ve dayısı gibi doğayı sevsin, ağaçları tanısın isterim. Güzelim bahar ve yaz günlerinin keyfi bozkırda bile olsa güzel!