Yiğit'in Günlüğü

Yiğit ve annesinin hayatından kısa kısa..

3.Şahıs

Mayıs 18, 2012

Bu yazı tüm 3. şahıslar için yazılmıştır. Kendisini bilir kişi zannedip aslında hiç bir şey bilmeyenlere adanmıştır.
Bu çocuğu ben doğurdum güzel kardeşim. 40 hafta değil ama 37 hafta benimle yaşadı bu çocuk. Sırf o büyüsün gelişsin diye haftalık olarak düzenli protein almaya çalıştım, yumurta ise yumurta, kırmızı et ise kırmızı et. Geceleri o uyudu, ben uyuyamadım. 35. haftadan itibaren gelişiminde yavaşlama tespit edildiği andan itibaren  hiç uyuyamadım zaten ben. 37. haftada acil sezaryen ile doğum gerçekleşti. Günlerce kuvözde iken başını bekledim. ( tabii ki babası ile birlikte ) Süt gelmedi, bana günler geceler boyunca vicdan azabı oldu. Pompa ile milim milim süt çekip ancak özel biberonla süt verebildim ben. Haftasına göre düşük kilolu doğdu, bir çok sağlık sorunu yaşadık. Kan sayımlarında (trombosit) düşüklük, kan şekeri düşüklüğü, kilosunun düşüklüğü bir çok problemi beraberinde getirdi. Kuvözden çıktığında pamuk battaniyelere sarıp sarmaladık, hasta olmasın diye günlerce gecelerce başında bekledik. Erken doğum komplikasyonları oluşabilir diye, sırayla çocuk doktoru, göz doktoru, kulak burun uzmanı dolaştık hastanede. Kilo alsın diye pompa ile çektiğim sütleri biberonla verdik. Kilosunu değil, kaç gram aldığını belirledik bebek terazilerinde. Anne sütünün azlığı karşısında diğer alternatiflere yönelirken içim kan ağladı. Aylar yıllar geçti, sızısı geçmedi.
Belli bir zaman sonra doğum sonrası komplikasyonların ayrıntılı tespiti yapılması gerekti, ultrasonlara,  MR'lara babası ile ben gittik. Çocuk doktorundan sonra , Çocuk nöroloğu, Fizyoterapi uzmanı , fizyoterapistlere taşındık. Böyle mi, öyle mi derken konu ile ilgili onlarca İngilizce ve Türkçe makaleler, kitaplar okudum. Çocuk gelişimi ile ilgili geceleri çalıştım. Kaba motor hareketlerinde problem olmadığını, ince motor gelişiminde problem yaşayacağını öğrendik. (sol hemiparezi )15. aya kadar yürümesini bekledim. Konuşması gecikince benim de ömrümden ömür gitti. Konuşma terapistine götürdüm, beklemeye devam ettim. 2.5 yaşından sonra 2 kelimeli cümleler, 3 yaş civarında ise güzel cümleler ile konuşmaya başlayınca mutluluktan ağladım, ne yapacağımı bilemedim. 3. yaşını doldurunca, kreşe gitsin istedim. Aylarca kreş , yuva derken gezmediğim yer kalmadı. Geçen sene bir kreşe devam etti, 4 yaşından itibaren de şimdiki okulun ana sınıfında. Bu okula karar verirken de bir çok kişi ile konuştum, referanslar aldım, tavsiyeleri dinledim. Şimdi Allah'a çok şükür, hafif sıkıntıları da olsa, hayatımız normal devam ediyor.
  • ( aslında yukarıdaki anlattıklarım durumumuzdan kısa kısa özetler. duygusal olarak ne travmalar yaşadığımı yazmak çok gereksiz olacaktı burada )
Kısacası, 3. şahıslar , benim çocuğumla ilgili olarak fikirlerinizi kendinize saklayınız veya daha çok nezaket kuralları içinde ifade ediniz. Tüm uyguladıklarım veya yaptıklarım doğru olmayabilir ama çocuk benim çocuğum güzel kardeşim! Sizin doğrularınız benim doğrularım olmayabilir. Genel olarak doğru  olanlar da benim çocuğum için geçerli olmayabilir. Annesi ve babası varken, başkasının çocuğu hakkında yorum yapmayınız. Karşınızdaki bir anne ise bunlardan kırılıp üzülebileceğini, üstelik çocuğun da artık her şeyi anlar durumda olduğuna dikkat ediniz. Çok rica ederim , lütfen kendi çocuğunuzla ilgileniniz!
Beni buraya kadar okuduğunuz için size de çok teşekkür ederim. Bu yazı ilgili 3. şahıslara yazılmıştır.

12 yorum:

Burcu dedi ki...

Upssss!!... Biri seni fena üzmüş ve sinirlendirmiş anlaşılan... Görme, duyma, bilme... Sevgiler...

seda dedi ki...

Nasıl akıcı,nasıl güzel yazmışsın..bir çıpıda okudum..çok güzel ve de çok doğru yazmışsın..çoğumuzun hayatında var bu 3.şahıslar..her şeye karışmak isteyen,her konunun içinde olmak isteyen,burnunu sokan ve bir anneyi derinden üzen..üzülmemeye çalışın..Yakışıklı oğlunuzada Allah çok güzel,uzun ve sağlıklı ömürler versin..
Not:Gencer'in hesabından gönderemiyorum url den yorum gönderme çıkmıyor,eğer ayarlarsanız oradanda kolaylıkla yorum gönderebilirim..sevgiler..

Itır dedi ki...

hayırdır ya? ne oldu? salla gitsin 3. şahısları

gezicini dedi ki...

sevgili Burcu,
sevgili Seda,
sevgili Itır,
mesajlarınız için teşekkür ederim. geçtiğimiz günlerde, bir kendini-bilirkişi- zanneden beni üzdü. Ben ona gerekli cevabı verdim ama işin bu noktaya gelmiş olmasından inanılmaz üzüntü duydum. Her ne olursa olsun, bir anneyi eleştirmek bu kadar basit olmamalı. Tek derdim Yiğit'in de etkilenmesi oldu.
İlginiz için teşekkürler.
Sevgiler
gorki

senay c dedi ki...

Görkem,
hayırdır diyelim öyle olsun ama anlaışlan pek hayırlı olammış. Seni üzmüşler... salla bence de o her konuda pek uzman 3. şahısları...
Yiğit in etkilenmesi fena olmuş tabii ama sen üzerinde daha fazla durmazsan O da kolayca atlatır etkiyi..Sonuçta çocuklarımızın mirengi noktası anne-babalar..
sevgilerle
Şenay

gezicini dedi ki...

arkadaşlar,
ben halen çok üzgünüm. o şahsa da bağırdım zaten. (evet bağırdım!) Yiğit'in yanında olması çok kötü oldu. Artık daha dikkatliyim, Yiğit her şeyi biliyor. Problemleri olduğunu da biliyor. Çocuklar her şeyi anlıyorlar.
Önemli olan insanın kendisini bilmesi, gerisi boş.
sağolasın Şenaycım.
sevgiler
gorki

keyf_i sibel dedi ki...

feci canın sıkılmış belli.senin bu 3.şahıslar kim bilmiyorum ama bizde senin gibi doğum sonrası yarı kırkını hastanede geçirenlerdeniz.(24.gün geldik evimize)kayınvalidem kendi torununa demediğini bırakmadı...o yüzden bilirim çok zor.ama ben tıp fakültesinin 4 katını sezeryandan çıktığım günün ertesi dikişlerimi tuta tuta ben çıktım o değil(domuz gribi hortlamıştı asansöre binmiyordum o yüzden.kaplumbağa adımıyla ağlaya ağlaya).o yüzden verceksin kardeşim cevabını yoksa susumuyorlar...gelmiş geçmiş olsun tüm sıkıntılar..

gezicini dedi ki...

teşekkürler sibel. size de kolay gelsin. sizin de geçsin tüm sıkıntılarınız.
sevgiler

Yesim Arpat dedi ki...

Görkemcim,

Çocuğun için ne acılar çekmiş olduğundan bağımsız, kimsenin doğrusunu dinlemek zorunda değilsin. Bak, yine de acılarını hatırlatmak zorunda kalmışsın. Yaptığın şeylerin izahı gibi. Özür gibi.

İnan benim çocuğum 39+1'de, normal doğumla, 4 kilo ve nurtopu gibi doğmasına ve nurtopu gibi de kilo alıp gelişmesine rağmen sokakta yürüyüş yapan emekli amcadan tut, komşu bakkala, markette aynı koridorda bulunageldiğim yedi kat yabancıya kadar herkes bir görüş beyan etti anneliğime dair. Bunları duydukça daha sert tepki vermeye başladım. Artık bir yorum yapanı bildiğin tersliyorum. 'Al, sana veriyorum çocuğumu, sen bak' bile diyorum. Deli sanıyorlar.

Çok acı çekmek çok iyi annelik demek değil. Kendi keyfim için bile olsa, kritik olmadığını düşündüğüm şeyler konusunda çocuğumu serbest bırakıyorum. O serbestlikte istediğini yiyor, istediğini giyiniyor, istediği gibi hareket ediyor. Benim keyfim de mühim çünkü. Keyifli değilsem mutlu biri olamam. Mutlu değilsem iyi anne de olamam.

Annelik çok kişisel bir şey olduğu gibi duruma göre çok da değişebilen bir şey. Bu tarz yorum yapanları düpedüz saygısız buluyorum. Arkasında iyi niyet falan olduğunu da düşünmüyorum.

Sen yine de sakin ol ama. Bildiğinden şaşma.

gezicini dedi ki...

hafiye merhaba,
ben evet kendimi anlatmaya çalışmışım. bazen kendimi boşa kürek çeker gibi hissediyorum. derdimi anlatamıyorum. annelik söz konusu olunca ise iyice zorlaşıyor işler. diyorum ki ben elimden geleni yapıyorum. beni eleştirmek isterseniz yapıcı olun, yıkıcı değil. umarım kendileri de bir gün çocuk sahibi olur da ne hissettiğimi anlarlar.
yorumun için teşekkürler, yine gel bazı bazı :-)
sevgiler
gorki

ayçobanı dedi ki...

Gorkem canim acidi cok!!
Densiz deniyordu degil mi nerede ne konustugunu bilmeyenlere!!
Yigit nelerin ustesinden gelmis, kirici uc bes lafi cok daha kolay atlatacaktir, o guclu bir cocuk.
Sevgiyle, mutlulukla kalin!!

gezicini dedi ki...

sevgili ayçobanı
teşekkür ederim, çok sevdim yazdıklarını. sana da kolay gelsin!
sevgiler
gorki