Haziran ve temmuz geçen sene olduğu gibi bol yağmurlu idi. Ankara'da olduğumuz için bozkırın nimetlerinden faydalandık. Tüm bahçeler,parklar, çimenler bizimdi. Yiğit bolca dışarıda vakit geçirdi. Hatta eve gelmedi tüm gün. Termosta içecek, parkta salıncak, kovalar küreklerle bahçedeydi. Anne ise cumartesi dahil mesaideydi. Anneyi aradı sordu ama sonra da alıştı Yiğit. Ben alıştı zannettim veya. İlk zamanlarda ağlayan Yiğit , sonraları ağlamaz olmuştu ya, daha ne olsundu. Aslında küçük çocuklar sadece duruma adapte oluyorlardı, istedikleri bir durum değildi bu. Sonradan Yiğit 'anne sen işe gitme, baba gitsin, para bize yeter diyecek ' durumun farkında olduğunu gösterdi. Temmuz ayı da Yiğit ablayla bahçede, anne işte şeklinde geçti.
Kuzen Ata'nın doğum gününden bir resim. Yiğit Eskişehir yolu civarından geri dönerken, ' palyaço abla neden benim yüzümü boyamadı' diye dakikalarca ağladı. 3 yaşına kadar 3-5 kelime ile konuşan çocuk, 3-3.5 yaş arasında tüm zamanları da doğru kullanarak konuşmaya başladı. Anne hayretler içindeydi.
Kuzen Ata'nın doğum gününden bir resim. Yiğit Eskişehir yolu civarından geri dönerken, ' palyaço abla neden benim yüzümü boyamadı' diye dakikalarca ağladı. 3 yaşına kadar 3-5 kelime ile konuşan çocuk, 3-3.5 yaş arasında tüm zamanları da doğru kullanarak konuşmaya başladı. Anne hayretler içindeydi.
6 yorum:
masallah kocaman olmus. Seni de Yigiti de kocaman opuyorum :)
oy kuzum.. anne işe gitme.. baba gitsin.. para bize yetecek.. cümlesi çok dokundu yaw..
offf canımın içi..sen takılmıyor san, su uyur bu bebeler uyumaz.. dilli düdüğü öp benim için.. sevgiler..
sevgili özlem,
senin kızı da özlemle öpüyorum.
sevgiler
sevgili sevgi,
anne işe gitme diyor ki çok fena. tüm anne babalara kolay gelsin.
sevgiler
gorki
sevgili sekoya,
biz de seni ve prensesi öpüyoruz. su uyur bebeler uyumaz.
sevgiler
gorki
Yorum Gönder