Yiğit'in Günlüğü

Yiğit ve annesinin hayatından kısa kısa..

günlük işler

Ağustos 28, 2008

Yeni şeyler öğreniyorum artık. Mama sandalyesinde oturuyorum, bana biraz büyük geliyor ama olsun. Arabada mutlaka araba koltuğunda oturuyorum. Evde ayrıca ev tipi ana kucağım da var, orada oturup sallanan oyuncaklarımla oynuyorum. Evdeki perdelere ve masa örtülerine özel bir sempatim var, sallanan ve renkli olan şeyler ilgimi çekiyor. Yeni sesler çıkraıyorum, ooo-uuu-baa- aa gibi. Renkli ve ses çıkaran küplerim var, onları tekmelemeyi seviyorum. Son günlerde elimdeki bazı oyuncakları da tutup sallayıp vurmaya başladım. Yüzüstünden dönmek için çabalıyorum.
Annem 5. ay yemek programını uyguluyor. Günlük olarak sütün(mama) dışında sabahları meyva suyu veya püresi (elma,şeftali,üzüm) öğleden sonra sebze püresi (patates ve havuç) veriyorlar. Bir de annem evde yoğurt yapıyor. Sevmiyorum ben yoğurdu ama içine meyva suyu karıştırınca eh işte. Annem beni sabah akşam evden dışarı çıkarıp gezdirmeye çalışıyor. O da yoruluyor ama ben de evde bunalıyorum, bağırmaya başlıyorum. Gündüz uykularım da azaldı, arada yarım saat kestiriyorum, o kadar. Kilomu ve boyumu 6. ay muayenesi sırasında öğreneceğiz. Bu aralar benimkiler doktor ve hastane konusunda kararsız, belki doktorumu değiştirecekler. 6. ayda aşım da varmış, beni yine bağırtacaklar. Zor iş yahu bebek olmak!

arabada güvenlik

Ağustos 24, 2008

Ufak bir kaza geçirdik. Yiğit ve biz de iyiyiz çok şükür. Arabayla eve dönerken TBMM kavşağında dönülmemesi gereken bir yerde önümüzdeki araba durdu, biz arkadan vurduk, arkadan da bir taksi bize vurdu. Yiğit sağ arkada araba koltuğunda kemerleri bağlı olarak uyuyordu. Bir anda ne olduğunu anlayamadı. Neyse, Allaha çok şükür, hafif geçirdik. Araba koltuğumuz maxi-cosi marka.
Aman diyorum, tüm bebekleri ve çocukları araba koltuğunda ve kemerleri uygun durumda bağlı olarak taşıyalım. Sakın ama sakın ihmal etmeyin! Bizim gibi trafik güvenliği sıfır olan bir ülkede kendinizi ve bebeğinizi mutlaka güvenli olarak taşıyın. Hepimize sağlıklı güzel günler dileklerimle...